Şırnak İlimizde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın katkılarıyla; Şırnak Valiliği, Şırnak Belediyesi, Şırnak Üniversitesi, Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası ile Bağcılar Belediyesi ve Bahçeşehir Üniversitesi'nin katkı ve işbirliğiyle “2. Uluslararası Nuh Tufanı ve Cudi Dağı Sempozyumu” gerçekleştirildi.
Sempozyuma Valimiz Ali Hamza Pehlivan ve eşi Yıldız Pehlivan Hanımefendi, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka ve eşi Fatma Yarka, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali İhsan Ersoy, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, Vali Yardımcısı Tunahan Efendioğlu, Silopi Kaymakamı Can Kazım Kuruca ve eşi Eda Kuruca, İl Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbuğ, İl Jandarma Komutanı Albay Tamer Bilacan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Fatih Kurt, kurum Müdürleri, Akademisyenler, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğrenci ve vatandaşlar katıldı.
Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen programda Şırnak Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. İbrahim Baz açılış konuşması gerçekleştirerek Cudi Dağı ve çevresi, Cudi Dağında Bir Asur Şehri: Şah (Çağlayan) Köyü, Tufandan Sonra Kurulan İlk Şehir: Heştan ve Tufandan Kurtuluşun Kutlanması: Sefine Festivali konuları hakkında sunum gerçekleştirdi.
Programda konuşma yapan Vali Pehlivan;
“Öncelikle 2. Uluslararası Nuh Tufanı ve Cudi Sempozyumumuza yurt içinden ve yurt dışından iştirak eden değerli Akademisyenlerimize,kıymetli misafirlerimize İlimize hoşgeldiniz diyor, Sempozyumun hayırlı ve güzel neticelere vesile olmasını diliyorum.
Sempozyumumuzun konusu bütün insanlığı ilgilendiren bir konu. Nuh Tufanı coğrafyamızda gerçekleşen, medeniyetlerin doğduğu Mezopotamya topraklarında gerçekleşen tarihi bir dönüm noktasıdır. Mütefekkirlerimiz medeniyet tasavvuru yaparken zaman, mekân ve insandan bahsederler. Bu bağlamda zaman, mekân ve insan medeniyetlerin sacayakları olarak kabul edilir. Şehirler de bu bağlamda zamana ve insana ev sahipliği yapar. Elbette ki; medeniyetlerin oluşumu uzun tarihi süreçler gerektirir. Ve bu süreçler insanların bir arada yaşadığı şehirlerde tezahür eder. Şırnak İlimiz de, kadim Mezopotamya coğrafyası içerisinde bu tarihi derinliğe sahip Nuh Tufanı gibi Nuh’un Gemisinin hikâyesi gibi önemli bir tarihi gerçekliğe ev sahipliği yapan kadim bir şehrimizdir. Nuh tufanının Cudi Dağı’nda, coğrafyamız içerisinde gerçekleşmiş olması elbette ki başta burada yaşayan insanlar olarak bizleri birinci derecede ilgilendiriyor ve etkiliyor. Nuh’un Gemisi’nin mesajını öncelikle bu coğrafyada yaşayanların alıp içselleştirmesi gerekiyor. Bu tufanın, Nuh’un Gemisi’nin mesajı, aslında sempozyumumuzun da ana temasını teşkil eden ‘Hepimiz aynı geminin yolcularıyız’ mesajıdır. Birlikte yaşamak, birbirine saygı, hoşgörü göstermek, kardeşlik hukukunu pekiştirmek gibi evrensel nitelik taşıyan pek çok mesajı içinde barındırır. Ve bu mesaj aslında bütün insanoğlunadır.
Malumunuz Hz. Âdem’den sonra Hz. Nuh ile birlikte insanoğlunun yeniden doğuşu gerçekleşmiştir. İnsanoğlu adeta yeniden doğmuştur. Sadece insanoğlu değil yeryüzündeki diğer canlılar hayvanlar ve bitkilerin de bu tufan sonrasında yeniden çoğaldığı rivayet edilir. Bu öylesine önemli bir konudur ki Kuran-ı Kerim’de 43 kez Hz. Nuh’tan bahsedilir. Sadece bizim kutsal kitabımızda değil Hristiyanlıkta, Yahudilikte de bu hikâyeden detaylıca bahsedilir.
Şırnak özeline gelecek olursak geçmişte elbette ki özellikle de Şırnaklı hemşehrilerimiz ve dışarıdan gelen insanlar 40 yıl öncesine kadar ‘Sefine’ (ki Sefine malumunuz ‘Gemi’ anlamına geliyor ve Cudi’nin gemiyi misafir etmiş olmasının da aslında sembolüdür.) diye tabir edilen bölgeye çıkıyorlardı. Orada birkaç hafta kalmak suretiyle zamanlarını geçiriyorlardı. Özellikle de Temmuzun ilk haftasında bu geleneği yaşatıyorlardı. Ama maalesef bölgemizde ve İlimizde 40 yıldır yaşanan terör olayları ve teröre karşı verilen yoğun mücadeleler oraya gidilme imkânını ortadan kaldırdı. Ancak geldiğimiz nokta itibariyle artık Sefine’de, Nuh’un Gemisi’nin karaya oturduğu noktada etkinlikler yapma planımızdan bahsedebiliyoruz. 2019’un Temmuz sonu Şırnak’ta göreve başladığımda, genel bilgilere sahip olmakla birlikte Şırnak’ımızın konularını detaylıca ele almaya başladığımızda en çok bahsedilen hususlardan biri de ki Cudi Dağıydı, Nuh Tufanı, Nuh’un Gemisi, Sefine Bölgesi’ydi. Bununla ilgili Şırnak Üniversitemizde Öğretim Görevlisi ve Genel Sekreter olarak görev yapmakta olan İbrahim Baz hocamızın çalışmalarını inceledik. Üniversitemizin geçmişte yapmış olduğu 1. Uluslararası Nuh Tufanı ve Cudi Sempozyumu dokümanlarını ve bu konudaki makaleleri, kaynakları okumaya çalıştık.
Belediye Başkanımızın bu konuda çalışmalar yapılması konusundaki istekliliği, motivasyonu, vatandaşlarımızla olan konuşmalarında ve değerlendirmelerinde de Sefineye yeniden çıkma özlemi ve bu konuda çalışmalar yapılması durumunda gerekli katılım ve katkıyı yapacakları ile ilgili sözleri, bizi her gördükleri yerde ‘Oraya bizi ne zaman çıkartacaksınız’ şeklindeki serzenişleri bize de bir motivasyon sağladı.
2019 yılı Kasım ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın ‘Geleceğe Nefes’ başlığıyla 11 milyon fidan dikim töreni vardı. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu da buradan yapılacak canlı yayına katılmak üzere o törende İlimize teşrif etmişti. Öncesinde Jandarma Bölge Komutanlığımızla, Tümen Komutanlığımızla,İl Jandarma Komutanlığımızla, İl Emniyet Müdürlüğümüzle, ilgili güvenlik birimlerimizle oturup ‘Cudi’ye güvenli bir şekilde nasıl çıkabiliriz’ planı yaptık, taslak ortaya çıkardık. Sayın Bakanımız geldiğinde de kendisine arz etme imkânımız oldu. Şırnak olarak Sefine’ye çıkmak istediğimizi ilettik. Sayın Bakanımız, Gerekli çalışmalara hemen başlayalım, dedi. Canlı yayına bağlandığında da bu konuyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a arz etti. Sayın Cumhurbaşkanımız da ‘Cudi’ye de Sefineye de çıkacağız, Sefinede festival de yapacağız.’ dedi. Bu da bize bir hedef ve talimat oldu.
Hemen ertesinde gerekli çalışmalarımızı başlattık. Yol, kule çalışmalarına başladık ve şu anda hem Silopi Görümlü Beldesi’nden hem de Şırnak Merkez’den zirveye doğru yol aldık. Görümlüden yolu zirveye bağladık, Merkezden de çok az bir mesafemiz kaldı. Ben de şahsen 5 kez oraya çıkma fırsatı elde ettim. ‘2 kere daha çıkarsanız hac yapmış sayılırsınız.’ diyorlar. Yerelde bu şekilde geleneksel bir inanış var.
Geçen yıl Kurban Bayramında Sayın Bakanımız ile birlikte Sefineye çıkıp, binlerce yıllık geçmişe sahip olan o noktada bulunan mescitte Kurban Bayram Namazını kılmak nasip oldu. Bu durum da yıllar sonra gerçekleşen tarihi bir tabloydu. Namazın ardından Bakanımızın telefonla aradığında Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Sefinenin Sakinleri’ diye hitapta bulunarak selamlarını iletti ve bu konudaki çalışmalara desteklerini ifade ettiler. Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konudaki ve İlimizle ilgili bütün konulardaki desteklerinden dolayı şükranlarımı arz ediyorum. Vermiş oldukları desteklerden dolayı Sayın İçişleri Bakanımıza şükranlarımı sunuyorum. Burada biz bu etkinliği gerçekleştirirken kahramanlarımız orada şanlı bayrağımızı dalgalandırıyorlar. Bu vesileyle bütün güvenlik güçlerimize de şükranlarımı sunuyorum. Onların tuttuğu nöbet bizlerin bu ve benzeri etkinlikler yapmamızın da önünü açıyor.
Birkaç gün önce Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleriyle‘Cudi’ adıyla (Uluslararası Cudi Cup Tenis Turnuvası) bir etkinlik yaptık. Çok da güzel oldu. Yıllarca hüzünlü hikâyeleri olan bir dağın, bir alanın, böyle güzel spor ve kültür faaliyetleriyle anılması hepimizi gururlandırıyor, mutlu ediyor. Dün Cudi Cup, bugün Cudi Dağı Sempozyumu. İnşallah yarın daha fazla ve daha güzel etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz.
Sempozyuma ulusal ve uluslararası nitelik kazandırmaktaki amacımız, Nuh Tufanı hikayesinin bütün insanlığı ilgilendiren o müşterek mesajının alınmasına yöneliktir. Nuh’un Gemisi kurtuluşu ifade ettiği gibi helak oluşu da ifade ediyor. Kazanan kim olmuştur? Kazanan inanan, erdemlilik gösteren, kazanan ahlaki değerlere saygı duyan, kardeşliği önceliklendiren olmuştur, kazanan bu dünyanın sadece birilerine değil herkese ait olduğuna inanan ve bu yolda ilerleyen olmuştur. İnşallah bugünün ve yarının kazananı da yine tavrını iyilikten yana koyan ve kötülüklerin karşısında duran olacaktır. Bu manada aslında Nuh’un Gemisinin hikâyesi süreklilik arz etmektedir, devam etmektedir. Biz inanıyor ve diyoruz ki; bugün iyilik adına verdiğimiz, bu sempozyum da dahil olmak üzere, iyilik mesajlarını çoğaltmaya çalıştığımız bu faaliyetler inşallah gençlerimizi de kuşatacak, başta Şırnak İlimizdeki gençlerimiz olmak üzere Hz. Nuh’un mesajını, söylemek istediğini, insanlarda hâkim olmasını istediği anlayışı sahiplenecek ve sadece sahiplenmekle kalmayarak hayatına tatbik etmek suretiyle iyilikleri bu şekilde çoğaltacak. Bu da şer odaklarının bertarafına, terörün tamamen bertarafına ve kadim Anadolu coğrafyasında birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya yol açacak.
Nuh’un Gemisi, Cudi Dağı, Şırnak ve Anadolu:
Anadolu’nun kendisi de aslında başlı başına bir Nuh’un Gemisi’dir. Nasıl ki Nuh’un Gemisi kurtuluşun, kardeşliğin simgesi olmuşsa Anadolu da tarih boyunca mazlumlara kucak açmış, darda ve zorda olanın güvenle sığındığı liman olmuştur. Bugün dahi aynısı yaşanmaktadır. Bugün de komşu ülkelerimizden, daha uzak coğrafyalardan mazlum insanlar gelip ülkemizde barınma imkânı bulabilmektedir. İşte bu kadim geleneğimizin bir uzantısıdır. Bu anlayış Yunus Emre ve Mevlâna felsefesinde kendisini bulan ‘Ne Olursan Ol, Gel’ ve ‘Yaradılanı Yaradandan Ötürü Sevmek’ anlayışı yatmaktadır. Ne mutlu ki bizi ayakta, diri, canlı tutan mirasa sahip bir coğrafyada yaşamaktayız. Ne kadar şükretsek azdır.
Ben bu vesileyle bu Uluslararası Sempozyumumuzun vücuda gelmesindeki katkılarından dolayı başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, değerli Belediye Başkanımıza, değerli Rektörümüze, Sempozyumun genel koordinasyonunu sağlayan Doç Dr İbrahim Baz hocamıza, Ticaret ve Sanayi Odamıza, geçen yıl Nisan ayında İstanbulda da yapmayı planlayıp pandemi nedeniyle gerçekleştiremesek de o süreçte gerekli desteği sağlayan İstanbul Valimize, Bahçeşehir Üniversitemize ve Bağcılar Belediyesine teşekkür ediyorum. Burada sayamadığımız katkı ve katılımı olan bütün herkese şahsım ve İlimiz, Şırnaklı hemşehrilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Nuh’un Gemisinin mesajı bütün insanlığı yeniden kuşatır. Özellikle sahip olduğumuz inançlarımız, değerlerimiz zaten bunu üst düzeyde vurguluyor. Bu mirasa sahip olan gençlik gerçekten aydınlık geleceğimizin ifadesi oluyor. Milli ve manevi değerlerini bilen ve bunlara sahip çıkan gençlerimizle inşallah geleceğe yürüyeceğiz. İştiraklerinizden dolayı hepinize, özellikle de uzaktan gelen akademisyenlerimize hoş geldiniz diyorum Sempozyuma bilimsel çalışmalarıyla,bildirileriyle katkı ve katılım sağlayan bütün Akademisyenlere teşekkür ediyorum. Bu etkinliğimizin hayırlara, iyiliklere, güzelliklere vesile olmasını diliyor, sizleri sevgiyle, muhabbetle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.” dedi.
Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan ile Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş de programda konuşmalarını sundu.
Ardından “Cudi’nin Kutsal Gerçeği” konulu kısa film gösterimi izlendi.
Nuh Tufanı ve Cudi Dağı ile ilgili gerçeklerin gün yüzüne çıkarılmasının hedeflenildiği 3 oturumlu sempozyumda, video konferans sistemiyle de olmak üzere 10'u yurt dışından toplam 49 akademisyen katılım göstererek konuşma yaptı.
Program sonrası Vali Pehlivan ve eşi, beraberindekilerle Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından hazırlanan “Nuh Tufanı ve Cudi Dağı” konulu resim sergisinin açılışını gerçekleştirerek eserleri inceledi, katılımcılara “Şehr-i Nuh” isminin verildiği aşureden dağıttı.
İki gün sürecek olan Sempozyum programında, ikinci gün etkinlik kapsamında Hz. Nuh tarafından kurulduğuna inanılan Heştan Köyü ile bölgede bulunan Yahudi ve Yezidilere ait mekanlar ziyaret edilecek.